Aleviler diyor ki

AKP Hükümeti diyor ki;

Alevilik ile Sünnilik arasında temel bir fark yoktur. Aleviliği ve Sünniliği karşıt gösterenler,  bir tarih cahilidir, kültür cahilidir, Alevilik cahilidir, Sünnilik cahilidir.

Camiler ibadethane ise cemevi tarikathanedir. Cem evi ibadethane ise cami mabet olur. Yani ikisi aynı eşitlikte olamaz.

Din dersleri bir bütündür ve mecburi olarak verilmeye devam edecek. Alevilik mevcut ders haricinde farklı bir ders olarak verilemez, mevcut müfredata birkaç ünite daha Alevilik eklenirse sorun çözülür.
Cemevleri ya kurulacak bir vâkıfa bağlanacak ya Diyanet içerisinde ayrı bir birim oluşturulacak ve oraya bağlanacak ya da Başbakanlığa bağlı farklı bir inançsal birim oluşturulup oraya bağlanacak.
Dedeler kurulacak bir Alevi enstitüsünde yetiştirilip buradan sertifika alacaklar ve Cemevlerinde maaşlı devlet memuru olarak görevlendirilecekler.

CHP diyor ki;

Nüfus cüzdanlarındaki ‘din’ hanesi kaldırılsın.

Zorunlu din dersleri kaldırılsın.

Alevi inancında özel önem taşıyan Hızır Orucu için her yıl Şubat ayının ikinci haftası Perşembe günü tatil ilan edilsin.

Alevilerin kutsal bayramı olan Gadir Hum bayramı, Türkiye’deki ‘resmi bayramlar’ arasına dahil edilsin.
Mevzuatta yer alan ‘ibadethane’, ‘ibadet yeri’ ve ‘mabet’ ifadeleri, ‘cami, mescid, cemevi, kilise, havra ve sinagoglar’ olarak şekilde yeniden düzenlensin.

Madımak Oteli müzeye dönüştürülsün.

Madımak olayının yaşandığı 2 Temmuz günü ‘sevgi ve hoşgörü günü’ ilan edilsin.
Diyanet İşleri Başkanlığının yapısı yeniden düzenlensin, Diyanete ayrılan bütçe, Alevilerin kurumları dahil diğer bütün inançlarla eşit oranda paylaştırılsın.

Demokrasi, laiklik ve AİHM kararları diyor ki;

Devletin dini olamaz. Devlet dini dizayn edemez, tarif edemez, Devletin bir dini kurumu olamaz. Din dersleri zorunlu olarak verilemez, ailenin beyanı esastır.  Dinlerde inançlarda esas olan kişilerin beyanlarıdır, devletin tanımı ve tarifi değildir.  Dinler inançlar sivil topluma terk edilmelidir. Devlet hiçbir dini organizasyon ve eğitim içerisinde yer alamaz. Devletin resmi din memuru olamaz.  İnanç vergisi genel bütçe içerisinden alınarak sadece bir inancın lehinde kullanılamadığı gibi devletin böyle bir görevi de olamaz.

Aleviler diyor ki;

Asimilasyonlarınızdan, inkar ve imhacı siyasetlerinizden bıktık. Elinizi inancımızdan çekin. Ne okulda ne de başka bir yerde sizin dersinize ihtiyacımız yok. Demokrasi ve laiklik istiyoruz. Diyanetinizi de din dersinizi de, camilerinizi de imamlarınızı da istemiyoruz, vergilerimizi alıp buralara harcayamazsınız. Hakkımızı ne size ne de bizim vergilerimizle inancını ibadetini yaptıranlara ve de yapanlara helal etmiyoruz!